Söğüt – Knidos – Bozburun Gezilecek Yerler Rehberi
Söğüt - Marmaris
Marmaris, gösterişli konumuna rağmen biraz insanlar tarafından hor kullanılmış bir memleket köşesi iken, son yıllarda yeniden keşfediliyor ki buna üzülmek mi, sevinmek mi gerekir emin olamıyorum. İyi mekan sayısı az, buna karşın fiyatlar hala kabul edilebilir düzeylerde. Bodrum’un aksine, ilerisinde Datça, güneyinde Fethiye gibi geniş bir yayılıma sahip… Marmaris’i mesken tutup, en fazla birer saat uzaktaki Göcek, Akyaka, Dalyan’ı dahi gezmek mümkün… Dalaman Havalimanı’ndan 1 - 1,5 saat uzaklıktaki Marmaris’in hakkını vermek için araba şart. Biz Marmaris şehir merkezinde konaklayıp, kiralık araba ile Marmaris ve yakın çevresini dolaştık. Bayram izdihamı Marmaris’i nispeten az etkilediyse de Orman Bakanlığı’nın mesire yeri olarak işlettiği Sarsala, Kargıcak ve Aşı koyları kalabalıktı. Eskiden sadece Mavi Yolculuk rotaları içindeki bu muhteşem koylara son yıllarda karayolu da açılmış. Yollar biraz bozuk olmakla birlikte karadan ulaşımın sağlanması iyi olmuş. Bu seferki Marmaris tatilindeki en büyük keşfimiz ise Selimiye ve Söğüt’ten çıktığımız günübirlik tekne turu oldu. En fazla 10 kişilik küçük teknelerle çıkılan bu turlarda adam başı 100 TL’ye turkuvaz deniz ve kaptanların eşlerinin hazırladığı lezzetli öğle yemeği var.
Knidos-Datça
Marmaris civarının öne çıkan iki köyü Selimiye ve Bozburun… Selimiye konum olarak Türkbükü’nün ilk günlerini andırsa da minik tasarım mağazaları, butik otelleri ve misafir profili ile Alaçatı ile daha çok benzeşiyor. Misal sokaklarda Louis Vuitton bavullu kadınlar görünce bize ürperti gelmedi değil… Bozburun da yat sahiplerinin yeni gözdesi, Sabrina’s Haus, Mia Mai, Karia Bel gibi yan yana konumlanan butik otelleri ile hızla yeni Bodrum olma yolunda, dileğimiz sükûnetini muhafaza etmesi yönünde. Ethem Dirvana’nın annesi Zeynep Hanım’ın işlettiği Bozburun Yacht Club’a lezzetli mezeleri ve şahane manzarası için bir akşamınızı ayırın, pişman olmazsınız. Üstelik birbirine çok yakışan Tanem Sivar ve Ethem Dirvana çiftinin neşeli ve mükemmel ev sahipliği de cabası… Selimiye, Bozburun güzergahının bonusu ise Söğüt… Hala köy, deniz kenarındaki restoranların ahtapotları meşhurmuş. Buradan çıktığımız tekne yolculuğunda, tartışmasız en güzel denize girdik. Tercih ettiğimiz koylarda, neredeyse kimsecikler yoktu. Yatçılar tarafından da tam keşfedilmemiş, her koyda en fazla bir, bilemedin iki yat vardı. Eğer Dalyan tarafına gidecekseniz, İztuzu’nun haddinden fazla kalabalık olduğunu aklınızdan çıkarmayın, akşam Dalyan kenarındaki restoranların tamamına yakını üç aşağı beş yukarı aynı menüyü veriyor, buralardaki yemekten beklentiniz yüksek olmasın, fazla turistik ve pahalı. Bir öğleden sonrası Akyaka’ya ayrılabilir. Burada Azmak’ta mini bir tekne turu alırsanız, çok fazla instagram ve snapchat malzemesi var haberiniz olsun. Azmak kenarındaki restoranlar da aynı Dalyan gibi hemen hemen aynı mönüyü veriyorlar ama daha lezzetli… Yuvarlakçay da sosyal medya bağımlılarını ziyadesiyle memnun edecek. Bulması biraz zor oldu ama tüm emeklerinize değecek, bu sebepten ısrarla arayınız. Yok, Datça tarafına gidecekseniz, Knidos’a kadar, Datça Yarımadası’nın her iki tarafı adını bildiğimiz Palamutbükü, Hayıtbükü, Ovabükü, Kızılbük’ün yanı sıra onlarca denize atlayıp, kurulanıp, yola devam etmelik, isimsiz, ıssız koy barındırıyor. Daha Bördübet, Sedir Adası, İncekum, Çetibeli’nin kahvaltıcılarına filan sıra gelmedi. Marmaris, her tür tatil için çok fazla seçenek sunuyor. Muhteşem manzara, tertemiz deniz ve yeni yeni gelişen lüks konaklama tesisleri ile cazibesini hızla arttırıyor.
